THONET SANDALYELERİN TARİHİ VE ÖNEMİ

THONET SANDALYELERİN TARİHİ VE ÖNEMİ

THONET SANDALYELERİN TARİHİ VE ÖNEMİ


19. yüzyıl ortalarındaki kahvehane kültürüne dayanarak üretilen Thonet No 4 modeli sandayeler, insanların sohbet etmek veya ortak aktiviteler için bir araya geldiği her yerde bulunabilir. İletişim odaklı bir buluşma yeri ve kendini ifade etme mekânı olan kahvehane, aynı zamanda kamusal ortamın ortasında bir geri çekilme imkânı da sunar bunlar, Thonet’in ürün tarihinde bir mihenk taşıdır. Thonet; 1850’de gerçekleştirdiği bir sergide dönemin popüler kahvesi Café Daum'un sahibinden ilk büyük siparişini almıştır. Bunun ardından da Budapeşte'de bir otel için 400 adetlik bir sipariş almıştır.


1851 yılında Londra'da Kristal Saray'da ilk dünya fuarında yer alması Thonet için ikinci dönüm noktası olmuştur. Sergiye iki koltuk, altı sandalye, bir kanepe ve üç masa ile katılan Thonet’in; pelesenk laminantlarla ürettiği bu mobilyalar çok beğenilmiştir.

1890 civarında, Thonet’in eğmeçli ahşap sandalyeleri Viyana'daki restoranlar ve kafelerde yayılmıştı. Edebi modernizmin üyeleri, geniş gazete seçkisi nedeniyle Café Griensteidl'de buluşur ve Thonet No. 4 sandalyelerinde otururdu. Hugo von Hofmannsthal ve Arthur Schnitzler oranın düzenli müşterileriydi. Aynı dönemde, Henri Toulouse-Lautrec 1892 tarihli “Moulin Rouge'da” tablosunda karakteristik ahşap sandalyelerde oturan zarif bayanları ve beyefendileri resmetmişti. Henri Matisse, 1918/19'da Nice'teki Hotel de la Méditerranée'de “Intérieur au violon” tablosunda Thonet No. 20'yi resmetti. 20. yüzyılın başlarındaki birçok kartpostalda, Avrupa'nın balo salonlarında, kumarhanelerinde ve büyük otellerinde Thonet sandalyelerle belgelenmiştir. 1920'lerde, metropol hayatının kalbinin attığı kafeler, restoranlar, dans kulüpleri ve konser ve konferans salonları genellikle Thonet ile döşenmişti.

Thonet, tesislerin hammadde ve ulaşım yollarına yakın bölgelere kurmuştur. Böylece tesislerin hızla büyümüş ve uygun pazarlara hizmet verebilecek konuma gelmiştir. Uluslararasılık kadar, şirketin ve program yelpazesinin gelişimi için bölgesel genişleme de önemli bir rol oynamıştır.

Mobilya parçalarını birbirine yapıştırmak yerine vidalamayı tercih etmesi ile Thonet; ters ürünlerin parçalar halinde ve küçük hacimlerde nakliyesini mümkün kılmış ve iş stratejisi ile de rakiplerine karşı avantaj sağlamıştır. Üretimi sadeleştirmeyi, parça sayısını azaltmayı, atölye üretiminden fabrikasyon üretime geçmeyi amaçlayan Thonet'in 1859 yılında yaptığı No:14 sandalyesi bugün hem tasarım tarihinin simgelerinden biri hem de mobilya tarihinde bugüne kadar seri üretimde kalmış en başarılı ürün olarak bilinmektedir.


Şekil.1 Sandalye No 18
Şekil.1 Sandalye No 18

“Viyana Kahve Evi Sandalyesi” ve No: 214 olarak da adlandırılan sandalye; tarihte işgücünün evrelere ayrılarak endüstrileştirildiği ilk mobilya örneği. Sökülmesi kolay olan sandalye; yerden tasarruf sağlayan bir şekilde taşınması, kutulanması ve modüler olarak parçalara ayırarak istiflenebilmesi sayesinde; 36 adet sandalyenin bir metreküp hacme sığabildiği ilk örnek olarak bilinmektedir. Tasarladığı bu sandalye ile Thonet; küresel bir işletme haline gelme yolunda adımlarını atmıştır.



Şekil.4 Demonte halde sandalye No 214
Şekil.4 Demonte halde sandalye No 214

Thonet; Viyana’da beş oğlu adına Gebrüder Thonet (Thonet Kardeşler) dükkanını açmış ve satışları gün geçtikçe armıştır. Mobilyalarını standartlaşma ve seri üretim yoluyla uygun fiyatlara satan Thonet markası, 1. Dünya Savaşı’na kadar piyasaya 1.400’den fazla farklı ürün sunmuştur.


1856'da Çek Cumhuriyeti'nde yeni bir fabrika kuran Gebrüder Thonet; 1862’de ilk yabancı bayiliklerini kurmasının yanı sıra 1889'da Almanya Frankenberg'de kurduğu fabrika ile de en büyük yatırımlarını gerçekleştirmiştir. 1900 yılında yalnızca bu fabrikada 6000 işçi çalışmakta ve 20 buhar makinesiyle günde 4000 parça mobilya üretilmekteydi.